geçmiş doğum gününü kutlamak isterim kendisinin. gördüğüm kadarıyla hayli popüler ve sevilen bir insan ve ben de bir nick başlığı altındaki ilk entry’mi yazıyorum. hatam olursa affola.
yıllardır sözlüğü okuyan, aylarca da yazdıkları görülsün diye bekleyen ama söylendiği üzere az yazıp bekleyen, ve sonunda yazmaktan da vazgeçen biri olarak aylar sonra ilk defa bir şeyler karalamak istedim. uzun zamandır okuduğum için sözlüğün bazı önemli şahsiyetleri hakkında fikir sahibi olduğumu ve kimseye de ne sataşma ne ayar verme ne de laf sokma gibi bir niyetim olduğunu söylemeliyim.
ancak ben ekşi sözlükte yer etmiş bu doğal olmayan sevgi kelebekleri uçuşlarından şahsım adına rahatsız oluyorum ve bunu da medeni bir biçimde belirtme ihtiyacı içindeyim.rahatsız olan başkaları da olduğundan eminim (biliyorum) ama bir sessizlik hakim işte genel anlamda, ben de sesleri olayım istedim.
şimdi bu hanımefendi, anladığım kadarıyla gayet sevilen bir insan ve de seven bir insan. bunlara lafım yok, kişinin yüreği sevgi dolu olabilir, hatta bunu açıkça gösterebilir de. güzel meziyetler tabii.
ancak kendisine yönelik bu “anne” deyişleri, “anne” yerine koyuşları (ablalar da var aralarda) anlamam mümkün değil. bir insan sevdiğine sarılabilir de gayet tabii, sevgisini de hissedersiniz ama telefon etmeden önce hissetmeler, malum olmalar, hatta hatta telepatik bağlar kurmalar.. bunlar son zamanlarda gördüğüm en yapay duygu tezahürleri. malum bir yarışma programındaki büyük hissetme, küçük hissetme durumlarından farklı olduğunu da düşünmüyorum. bir de tabii kendisinin, bu suser’ların başlıkları altına yazdığı tek kelimelik girizgahlar içeren, yani “oğlum”, “kızım” gibi başlayan entry’leri var. al gülüm ver gülüm durumları. karşılıklı sevgi alış-verişleri, enerji transferleri falan..
ayrıca görüyorum ki bu hanımefendi ve sevenleri-sevdikleri arasında adeta şeyh-mürit ilişkisi tarzında bir bağ bulunmakta, sanki bir modern çağ tarikatı daha.hani anneler babalar; kızlarımız, oğullarımız nadan hocanın evinden çıkmıyor, ne yapsak ne etsek de kurtarsak diye dört dönüyor ya, yakında tulay1959’a kaptırdık çocuklarımızı, artık ona sarılıyorlar, bizi sevmiyorlar deseler yeridir.
yine de şunu belirtmek isterim ki, bu sevgi dolu genç yüreklerden annesi olmayanlar vardır da o duygusunu böyle yaşıyordur ona lafım olamaz, kimseyi de rencide etmek istemem. ama annesi uzakta olanlar değil kesinlikle kastettiklerim. öyleyse gider sarılırsın annene, daha çok ararsın, sevgini gösterirsin, hem bir başkasını daha sevindirmiş olursun. herkes annesine tulay1959’a gösterdiği sevginin, bağlılığın yarısını gösterse hem sadece bir insan yerine onlarca insan sevindirilmiş olur, hem de bu yapmacık samimiyetlerin gösterilmesine gerek kalmaz.
eleştirimin yapıcı olarak algılanacağı ümidiyle nice yıllara..
(ekşi sözlük’teki entry’mden)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder